23 Kasım 2013 Cumartesi

Fruits Basket


En sevdiğim mangalardan ve animelerden biri. Hem komediyi, hem romantizmi, hem duygusallığı, hem çarpıcılığı bir arada barındırıyor. Bir bölüm içerisinde hem gülüp hem duygulanıp hem de romantizme doyabilme olasılığınız çok fazla.


Fruits Basket, kısaca Furuba; Natsuki Takaya tarafından 1999-2006 yılları arasında yazılıp, çizilmiş. Animesini ise Akitaro Daichi yönetmiş. Seride Tohru Honda adlı anasız babasız bir kızcağızın hikayesi anlatılıyor. Babası daha küçükken ölen Tohru, annesi de öldükten sonra dedesiyle yaşamaya başlamış fakat dedesi de evi tadilata verip halasında kalmaya gitmiştir. Tohru da daha fazla yük olmak istemeyip bir çadırda yaşamaya başlamıştır. Bir gün okula giderken, çadırını kurduğu ormanı dolaşmak ister ve ormandaki evi farkeder. İçeriden okulun prensi Yuki Sohma çıkınca neye uğradığını şaşırır. Bir süre sonra kendisini o evin bir ferdi olarak bulur fakat evinde yaşadığı Sohma ailesine ait, bilmediği önemli bir sır vardır.
 

Animesi 26 bölüm, bir çok kişi gereksiz uzun bulmuş. Bana ise yetmedi animesi, keşke manganın sonuna kadar hikayeyi devam ettirselerdi dedim finali izlerken. Çok çarpıcı küçük öyküler barındırıyor içinde.


kureno

Başlarda sadece Tohru'ya üzülürken, Kyo ve Yuki'ye daha çok üzülmeye başladım. Bir de animede Akito'nun yanında belli belirsiz görülen, mangada tamamen hikayesini öğrendiğimiz Kureno'ya çok üzülmüştüm. Tamam hepsine üzülüyordum da Kureno, diğerlerinden ve hayattan izole bir hayat sürmüş. Bir de üstüne Akito psikopatına katlanmış kaç yıl, yazık ya. Bir de yakışıklı... Neyse tamam, bu serideki aşkım Kureno'ydu itiraf ediyorum.



Kyo'nun sinirli hallerine başlarda sinir olabilirsiniz tabii ama bence Kagura ve Hatsuharu'yu gördükten sonra fikriniz çok değişebilir, Kyo yanlarında melek gibi kalıyor; canım ya. Ayrıca Kyo ve Yuki'nin kavga ettiklerine bakmayın, aralarında çok cici bir bağ var.

Mangada tek beğenmediğim şey, Yuki'nin sonu oldu. Sanırım her karakter için mutlu son düşünüldüğünden Yuki'nin Tohru'ya karşı olan hislerini daha değişik gösterdiler.


Bir de Momiji, gel benim evladım ol. O kıymet bilmez ananı boşver, canım benim ya. Benim o kadar şirin evladım olacak, İstanbul'un her yerine afiş yaptırır asarım "Bu benim çocuğum, bakııın!" diye.

Zaman zaman bir özlü sözler geçiyor, "vay bee ne laflar varmış bu Japonlarda" diyorsunuz. Bir de sanırım sonu benim istediğim gibi bitti diye bu kadar çok seviyorum. Konu olarak bu kadar sıcak, bu kadar içten ve Tohru kadar cici bir kız kahraman daha barındıran bir seri bulamam herhalde.

Yine de açık konuşmak gerekirse, eski olduğundan olsa gerek çizimleri o kadar da iyi değil. Animesinde de mangasında da rahatlıkla farkedebiliyorsunuz.

Mangareader ve mangafoxta İngilizce olarak, Mangaturkte ise Türkçe olarak mangasının tüm bölümleri mevcut. Animesi ise Türkçe olarak turkanimede mevcut.



Sevgi dolu, sıcacık bir şeyler izlemek isterseniz mutlaka izleyin. 
İyi seyirler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder