30 Eylül 2013 Pazartesi

Hadashi De Bara Wo Fume


Rinko Ueda'nın 2008'de yayınlanmaya başlayıp, 2012'de son bulan bu mangası; hem çizimleriyle hem de hikayesiyle gönlümde taht kurdu diyebilirim. Neden mi? Çünkü tam anlamıyla bir yeşilçam romantik komedisi!!

Manganın hikayesi eski bir zamanda, taa 1892'de geçiyor. Safiyane başrol kızımız Sumi Kitamura ve çapkın olduğu kadar da kumarbaz olan abisi Eisuke bir göz odada fakir bir hayat sürmektedirler. Eisuke sokakta bulduğu kimsesiz çocukları eve getirip kız kardeşine bırakmakta ve sürekli evi terk etmektedir. Abisinin evi terk ettiği bir zamanda, çocuklardan birisi çok hasta olur ve Sumi tedavisi için yollara düşer; ne yazık ki beş parasızdır. Yakışıklı ve zengin bir adam ona mendili içerisinde para vererek yardım eder. Daha sonra kapılarına bir alacaklı dayanıp 2000 yen vermesini ister, eğer veremezse tüm çocukları alıp köle olarak satacağına dair Sumi'yi korkutur. Sumi, umutsuz bir halde genelevlerin bulunduğu semte giderek kardeşlerini kurtarmak için para kazanmak ister. Bu sırada karşısına çıkan Soichiro Ashida, onu satın alacağını söyler. Sumi, Soichiro'yla birlikte gider fakat Soichiro,  Sumi'ye sadece onunla evlenmesi için para ödemiştir!! Asıl hikaye buradan sonra başlar...


Mangayı internette Türkçe olarak da bulabilir ve okuyabilirsiniz. Bu arada manganın bir de light novelı mevcut. 



Manga ayrıca Stepping on Roses adıyla da bilinmekte.


Ben mangareaderdan bölümlerini takip ettiğim için bölümler tamamen çevrilemediğinden bitiremedim. Zaten son bölümü bir yeşilçam klişesiyle sonlandı. Bundan sonra ne olacak merak içerisindeyim. Yeni bölümü bir an önce çevirilse de okusam diye iple çekiyorum resmen!

Oldukça fazla yeşilçam esintili, çok çok güzel bir shojo manga. Umarım siz de okur ve seversiniz.

28 Eylül 2013 Cumartesi

Ekim Ayında Yayınlanacak Animelerden Seçtiklerim

Golden Time




Türü: Komedi, Romantizm

Konusu: Tokyo'da bir hukuk okulunun yeni öğrencisi Tada Banri, açılış seremonisinden sonra kendisini tamamen kaybolmuş bulur. Bu sırada kendisi gibi kaybolmuş başka bir yeni öğrenci Yanagisawa Mitsuo ile karşılaşır ve çarpışırlar. Daha sonra yolları üzerinde ellerinde buket taşıyan 2 güzel kızla karşılaşırlar. Kızlardan biri, elindeki buketi Mitsuo'nun yüzüne çarpar ve gider. Bu güzel kız Mitsuo'nun çocukluk arkadaşı Kaga Kouko'dan başkası değildir. Anime, Tada Banri'nin etrafındaki olayları konu alır.

Anime 3 Ekim'de yayınlanacak.


Walkure Romanze


Türü: Romantizm

Konusu: Hikaye, atlı mızrak dövüşü yapılan bir akademide şövalye asistanı olmaya çalışan Takahiro Mizuno'nun etrafında geçer. Kendi ülkesinde rakipsiz genç bir şampiyon olduktan sonra eğitim için bu akademiye gelmiştir. Fakat turnuva finallerinde yaşadığı bir sakatlık nedeniyle şövalye yerine, şövalye asistanı olmaya karar verir.


Anime 9 Ekim'de başlayacak.




Tokyo Ravens


Türü: Komedi, Doğaüstü

Konusu: Tsuchimikado Harutora, Onmyoji ailesi gibi prestijli bir ailede olmasına rağmen "ruh enerjisi"ni göremiyordur. Bu yüzden Onmyo okulunda arkadaşlarıyla günlük hayatın tadını çıkarmaktadır. Bir gün çocukluk arkadaşı Tsuchimikado Natsume ortaya çıkar. Acaba bu Haruta'nın kaderini mi değiştirecektir?


Nagi no Asukara


Türü: Shounen

Konusu: Anime, sulugöz Manaka Mukaido ve ona küçüklüğünden beri bakan Hikari Sakishima adlı iki ortaokul öğrencisini konu alıyor. Manaka, Hikari ve arkadaşları deniz altında yaşamaktayken yeryüzündeki bir okula transfer olurlar. 

Anime 3 Ekim'de yayınlanacak.




Benim öncelikle izlemek istediğim animeler bu kadar. Sizler hangi animeleri seçtiniz?

Bloglovinden Takip Edin

<a href="http://www.bloglovin.com/blog/10821603/?claim=p2dstyk4znn">Follow my blog with Bloglovin</a>



Blogumu Bloglovin den takip edin
(:

27 Eylül 2013 Cuma

Moe Kare



Bir süredir Go Ikeyamada mangalarına merak sarmış durumdayım. Karakter çizimleri ve hikayeler birbirine her ne kadar benzese de; benim için shoujo mangaların vazgeçilmezi olan her şeyi bu hatun mangakamız oldukça güzel işliyor.

Moe Kare'yi de resmen bir günde yalayıp yuttum diyebilirim. "Ne olacak acaba?", "Kimi seçecek acaba?" diye düşünmekten kendimi mangaya oldukça kaptırmış ve manga okurken sabahlamış buldum.


Moe Kare'yi güzide Türkçemize çevirecek olursak Tatlı Erkekler denilebilir. Ki emin olun gerçekten çok tatlılar. (Ben ve kahrolasıca varolmayan karakterlere aşık oluşlarım!!) 

Hikayenin özetini verecek olursam da şöyle; 15 yaşındaki Wakamiya Hikaru bir shoujo manga delisidir, diğer bir deyişle otakudur. Tıpkı shoujo mangalardaki gibi yakışıklı prensiyle karşılaşacağı günü iple çekmektedir. Bir gün başı belaya giren Hikaru'yu yakışıklı bir çocuk kurtarır. Hikaru, onun başta prens olduğunu düşünür fakat yaptığı hareket sonrası onun "sapık prens" olduğuna karar verir. Daha sonra arkadaşlarıyla gittiği toplu buluşmada "sapık prens"le birebir aynı yüze sahip birisiyle karşılaşır. Fakat hareketleri hiç de "sapık" değildir. Ve olaylar gelişir. 

Bu mangada hep doğru aşk kazansın istemiştim - ki Hikaru benim seçmesini istediğim tarafı seçti. Sanırım o yüzden en sevdiğim mangalardan biri oldu. Siz de shoujo manga okumayı seviyor, romantizmden hoşlanıyorsanız ve aşk üçgenleri oldukça ilginizi çekiyorsa seveceğinizden emin olabilirsiniz. Bir sonraki bölümü de okuyayım derken benim gibi kendinizi sabahlamış bulmayın da(≥◊≤)




Hikaru kesinlikle haklı 
Umarım siz de beğenirsiniz.

26 Eylül 2013 Perşembe

You Are Beautiful (A.N.JELL)

Merhaba! Blogun ilk yazısına çok sevdiğim bir dizi olan 'You are Beautiful' namı diğer 'A.N.JELL' dizisiyle başlamak istiyorum. 


2009 yapımı bu dizinin posteri de oldukça hoş. Dizide Park Shin-hye, Jang Keun-suk, Lee Hongki ve Jung Yong-hwa başrolleri paylaşıyor.

Dizinin konusuna gelecek olursak; rahibe olmak için eğitim alan Go Mi Nyu (Park Shin-hye) ve A.N.JELL grubuna yeni üye olarak kabul edilen Go Mi Nam (Park Shin-hye) ikiz kardeşlerdir. Go Mi Nam estetik ameliyatı faciasından sonra Amerika'ya tedavi olmak için gidince, menajeri kız kardeşi Go Mi Nyu'dan erkek kardeşinin yerine bir süreliğine geçmesini ister. Go Mi Nyu da kabul edince olaylar gelişiiiir. 

Bir romantik komedi tutkunu olarak diziye bayıldım. Hwang Tae Kyung'un komik yüz mimikleri, Go Mi Nam'ın saflıkları, Jeremy'nin şirinlikleri... Zaten Jeremy için ayrı bir yazı bile yazabilirim. O kadar şirin ki!! Köpeğine Angelina Jolie (ancelina culii) adını takması bile apayrı bir şirinlik. Dizinin içindeki güzel şarkılardan bahsetmiyorum bile.

Dizinin maalesef kaliteli bir tanıtım videosunu bulamadığım için bunu ekledim.


Bu da dizideki en sevdiğim sahnelerden biri.


Diziyi izledikten sonra youtube'daki kamera arkası görüntüleri de izlemenizi tavsiye ederim. Umarım sizlerin de hoşuna gider. 
İyi seyirler!

PS: Dizinin 2011 yapımı Ikemen desu ne adlı Japon versiyonu da bulunuyor. Onu izlemediğim için karşılaştırmasını yapamıyorum.